Geçip giden bir yazın ardından daha içtim bu gece..
Es geçtiğim bütün mutluluk ihtimallerine
Kırdığım bütün kalplere bir kez daha şükrettim
Beni var ettiler diye,
Sonsuz görünen her şeyin tükenmesi an meselesidir, biliyorum.
Ve fakat devam ettim..
Korkularım da var elbette çokça
Hayatını kırık kalpler üzerine kuranlardan korkarım çok
Hazımsızlardan, riyakar dostluklardan
En çok onlara bakıp mutlu zannederdim kendimi.. ama bu iyi hissettirmez ki !
Her yalnızlık anımı sesle dolduruyorum
Unutmuş gibi uyuyorum çocukluğumdaki kimsesiz geceleri,
En çok uyumak için birine ihtiyaç duyduğum insanlara kuruluyorum bugünlerde..
Güvende hissetmiyorum ki kendimi !
Her boşlukta kayıp anılarımı arıyorum
Her gidende kaybettiğim mutlulukların temsili cenazesini kaldırıyorum içimden,
Umudumu korumak için -mış gibi yapmaların kralı sanıyorum kendimi.
En çok da hiç ÜZÜLMEMİŞ GİBİ...yapabiliyorum
Ama bu da bana ait hissettirmiyor kendimi
İnsanın kendinden kaçmak, suçu başkasına atmak, kendi hatalarını başkalarında yargılamak gibi müthiş bir yeteneği var.. söz konusu başkaları olunca kendi hayatını, yapamadıklarını, hatalarını unutacak gibi. Sanki diğerlerinden daha iyiymiş gibi..Diğerlerini yargılayıp ayıplayınca kendi ayıpları silinecek gibi..
Bütün ahmaklıklarda kendini görür insan, bütün hatalarda kendini yargılar. Bütün öfkesi kendinedir aslında ve ne yazık ki bunu ancak ölümden hemen önce anlar...
Eh bu yüzdendir ki kimse yaptığını, yargıladığını yaşamadan ölmez.. Bu yüzdendir en olmadık zamanlarda "neden ben?" ler eşliğinde başınıza gelenler. Herkes öğrenir er ya da geç öğrenir, Herkes yaşayarak öğrenir.Mis gibi kendi hayatını yaşamak varken onun bunun hayatına bakıp, onun bunun hatalarını empati yoksunu odunlukla yargılamanın asıl ahlaksızlık, asıl hata olduğunu.
Dünyayı bok gibi bir yer haline getirmeyin, dünya güzel dünya yaşamak da keyifli.. konu benimle değil hepimizle ilgili...milletle uğraşıp karmanızı bozmayın !!
210916
Yaz biterken...