2 Şubat 2017 Perşembe

Başlık bulamadım, öyle karışık ki

İçeride kalabalığız.

Ben ve ardımda bıraktığım cesetler.

Eski bir fotoğraf karesinde bile gülümseyemiyorlar bana artık.

Bütün fotoğrafların kenarları kesik.

Ve ben ortadayım.

Tam ortada…

Tüm fotoğrafların ortasında, kalabalığın arasında, tek.

Hayatın ortasında durur gibi…

 

İçeride kalabalığız.

Sevip de sildiğim, silip de geçtiğim insanlar.

Herkes içimde istiflenmiş öylece duruyor sanki.

Bir türlü terk etmiyorlar beni.

Sanki, senarist yanlışlıkla bir karakter yazmış, sonra acımış da kaşesini alsın istermiş gibi…

Hayatımın olur olmaz her yerinden çıkıp sahneye giriyorlar.

Başrol diye başladıkları dizide, figürasyonda kalıyorlar.

Çoğunlukla diyalogları bile yok.

Bazen bir iki cümle.

Kimse duymuyor onları.

Varlıkları artık bir önem teşkil etmiyor.

Bütün fotoğraflardan kovulmuşlar bir kere.

Hayalete çıkmış adları.

Görünmek için çırpındıkça görünmez oluyorlar.

Esameleri okunmuyor.

 

Bütün fotoğrafların ortasında tek başımayım şimdi.

Kenarlarını hiç kesmek istemediğim, kesmek zorunda kaldığım tüm fotoğrafların tam ortasında.

Yapayalnız.

Belki diyorum, hiç ortada durmamalıydım.

Kenarda durmayı bilsem yani, bu kadar ceset biriktirmezdim şimdi.

Oysa beceremedim.

Kenarda kalmayı sevemedim.

Hayatımın başrolünü kendimden arttırıp kimseye pay edemedim.

Ve şimdi, bütün fotoğrafların ortasında bir ben…

İçimde cesetler...

Ölü anlar krallığında, tartışmasız tek liderim.

 

Ve tek söyleyebileceğim,

Kimseyi fotoğraflardan kesip atmak istemiyorum artık…

Fotoğraflardan kesip atacağım kimseyi hayatıma sokmak istemiyorum.

Kenarlarını kesmek zorunda kalacağım fotoğraflara girmek istemiyorum.

Başarabilir miyim bilmiyorum…

Deniyorum.

Kenarda durmayı seçiyorum.

1 yorum:

  1. Sadece o anları yansıttığı halde fotoğraflara haksızlık ediyoruz galiba.

    YanıtlaSil